Bu yıl 17. düzenlenen Gümüşlük Uluslararası Klasik Müzik Festivali’ne katılan Ali Can Polat festival ile ilgili izlenimlerini kalem aldı.
İşte Ali Can Polat’ın gözünden Gümüşlük Uluslararası Klasik Müzik Festivali;
Önceki yıllarda olduğu gibi Gümüşlük Festival Akademi’sini diğer birçok festivalden, o festivallerin yaptıklarından ayıran özelliği birçok ünlü müzisyenin getirtilmesi ve onlar aracılığı ile güzel konserler verilmesinden ibaret değil.
Gümüşlük Klasik Müzik Festivali aynı zamanda bir okul. Yetenekli öğrencileri yaz aylarında topluyor onların bilgi ve görgülerini geliştirmesine yardımcı oluyor. Tanınmış öğretmenler, dünyaca ünlü müzisyenler aracılığı ile piyanodan, kemandan, flütten, kontrbasa kadar birçok dalda masterclass çalışmaları yaptırıyor. Bu yıl Coronavirus pandemisi nedeniyle birçok sanatsal faaliyet iptal edilmiş veya ertelenmiş iken Gümüşlük Festival Akademisi her türlü sağlık, güvenlik önlemini en yüksek düzeyde alarak bir piyano masterclass’ı gerçekleştirebilmiştir.
Sanat danışmanımız Gülsin Onay ve Fransız piyanist Jean Marc Luisada tarafında verilen uygulamalı dersler ile öğrenciler hem mesleki deneyimlerini zenginleştirdiler ve hem de seyirci karşısında bir konser vermenin heyecanını yaşadılar. Öğrenciler bu eğitim süresi içinde yeni arkadaşlar ediniyorlar, aralarındaki arkadaşlık bağlarını ve dayanışma, yardımlaşma duygularını geliştiriyorlar. Bunlar müzik adına ortaya çıkan bir festival için çok önemli şeylerdir. Bugün Kurtuluş Savaşımızın zaferle sonuçlandığı 30 Ağustos 1922 tarihinin üzerinden 98 yıl geçmiş. İşte o coşkuyu yarınlarımızın aydınlık yüzleri olan bu gençlerin yetenek ve becerini alkışlayarak yaşadık. Bu geçlerimiz ile ne kadar övünsek azdır.
Festival jazz müziğine de yer veriyor. Ayrıca bu yıl film gösterimleri var. Ayrıca sergiler de beğeniyle seyredilmektedir. Toprak Evde piyanolu salonun duvarlarını süsleyen fotoğraf sergisi akademimiz eski üyelerinden aynı zamanda Herodot 3.Yaş Akademisinin de eski üyesi Jack Kohen anısına ithaf edilmiş. Bu akşam seyirciler Toprak Ev avlusuna konan dev ekrandan da konseri seyretmek ve dinlemek olanağını buldular.
Sanat yönetmenimiz dünyaca ünlü virtüoz piyanistimiz Gülsin Onay seyircilerin Zafer Bayramını kutladıktan sonra konsere geçildi. Konsere solist olarak katılan genç sanatçılarımız ve çaldıkları eserler sahneye çıkış sırasına göre : Berhan Iban: Beethoven 1. Sonat 1. Bölüm Yamaç Efe Decedeli: Chopin Nocturne op.9 no.2 ve Blumenlied Damla Ece Karataş: Chopin Etude Op.25 No.2, Ulvi Cemal Erkin Duyuşlar-Zeybek Elif Naz Erdoğan, İrem Su Erdoğan,: Schubert Fantasy in F minor (4 el) Bensu Dumanlı: The Man I Love- Gershwin Can Saraç: Beethoven Sonata op.13 (pathetic) İlyun Bürkev: Chopin Fantasie İmpromptu op:66 Melis Pınar: Chopin Fantaisie Op. 49 Bige Gurer: Chopin Ballade op.23 no.1 sol minör İlyun Bürkev’in Chopin improptüsünün peşinden İzmir Marşını seslendirmesi seyircileri, dinleyicileri çok sevindirdi ve bir o kadar da heyecanlandırdı.
Öğrencilere konserden hemen sonra diplomaları, sertifikaları Gülsin Onay tarafından verildi. Ayrıca Gülsin Onay bu öğrencilerine son CD’sini imzaladı, armağan etti. Çok ama gerçekten çok güzel bir akşam yaşadık. Gençlerimizle yeniden umutlandık. Gelemeyenlerin çok şey kaçırdığını söyleyebilirim. Yarın akşam Myndos Antik Taşocağında yine çok harika bir dinleti var. Kimselere söz vermeyin. Maskenizi takın, koşun…