Türk arkeolojisi, bir yıl önce hayata geçirilen ve dünyada büyük yankı uyandıran “Geleceğe Miras Projesi” ile altın çağını yaşıyor.
Bakan Yardımcısı Yazgı, son 60 yılda yapılan çalışmalara eşdeğer bir ilerlemeyi yalnızca dört yıl içinde tamamlayacaklarını söyledi.
Ankara Millî Kütüphane, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın katılımıyla kazı başkanları ile il ve rölöve müdürlerine ev sahipliği yaptı.
Geleceğe Miras Projesi’nin birinci yılının değerlendirildiği toplantıda konuşan Yazgı, millî ve yerli bir yaklaşımla Türk arkeolojisinin altın çağını başlattıklarının altını çizerek Türkiye’nin dört bir yanında 224 kazı alanının bu projeye dahil edildiğini ifade etti.
Geleceğe Miras ile binlerce yıllık geçmişe sahip kültür varlıklarımızın bilinirliğini ve görünürlüğünü artırmayı hedeflediklerini vurgulayan Yazgı, Türkiye’nin tarihî ve kültürel mirasını eksiksiz olarak geleceğe taşıyacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla hayata geçirdikleri bu tür projelerin Türk arkeolojisinin gelişimini hızlandırarak uluslararası etkisini artırdığına dikkati çeken Yazgı, “Geleceğe Miras Projesi” ile ilgili olarak “Türkiye’nin zengin kültürel mirasının dünya çapında büyük ilgi görmesini sağlamaktadır.” ifadelerini kullandı.
Bakan Yardımcısı Yazgı, Göbeklitepe, Efes, Hattuşa gibi dünya mirası alanlarımızın yanı sıra son yıllarda yapılan yeni keşifler ve kazıların Türkiye’yi dünya arkeolojisinin merkezlerinden birisi haline getirdiğine de dikkati çekti.
Bulgular Bilim Dünyasına Yön Verecek
Türkiye’deki arkeolojik kazı çalışmalarını yıl boyunca sürdürülebilir hale getirerek daha uzun süreli ve verimli bir yapı oluşturduklarını belirten Yazgı, 12 aylık kazı programına başarı örneği olarak Side Antik Kenti’ni gösterdi.
Antik kente 2022 yılından bu yana sağladıkları bütçe ve lojistik destek sayesinde kapsamlı koruma, onarım ve çevre düzenleme çalışmaları yürütüldüğünü kaydeden Yazgı, yalnızca Türk turizmine büyük katkılar sağlamakla kalmayan bu çalışmaların kentin tarihine dair önemli bilgilerin gün yüzüne çıkmasına da vesile olduğunu söyledi.
Side Antik Kenti’nden ilham alarak, 2023 yılı Ekim ayında Geleceğe Miras’ın ilk adımını Efes Antik Kenti’nde attıklarını hatırlatan Yazgı, bu kapsamda hayata geçirdikleri uygulamalar ile restorasyon çalışmalarının hızlanmasından turizmin geliştirilmesine kadar birçok alanda çok ciddi mesafeler alınmasının önünü açtıklarını ifade etti.
Kazılar sonucu elde edilen bulguların, bilim dünyasına birçok alanda önemli bilgiler sunacağını belirten Yazgı, “İnanıyorum ki, Türk bilim insanları, yapacakları bilimsel yayımlarla arkeoloji dünyasında öncü bir konuma gelecektir.” dedi.
Binlerce Buluntu, Binlerce İstihdam
Geleceğe Miras Projesi kapsamında sürdürdükleri çalışmaları ayrıntılarıyla anlatan Yazgı, antik kentlerin tarihî değerini korurken ziyaretçilerin deneyimini de en üst seviyeye çıkarmayı amaçladıklarını söyledi.
Projeye 2024 yılında 6 milyar lira bütçe ayrıldığını belirten Yazgı, yıl sonunda bu bütçenin 3,4 milyar lirasının kullanıldığını açıkladı.
Bakan Yardımcısı Yazgı, bir yılda gerçekleştirilen bilimsel arkeolojik çalışmalarda 6 binden fazla buluntunun gün yüzüne çıkarılarak 2 binden fazla uzman ve 3 binden fazla çalışana da istihdam sağlandığı bilgisini paylaştı.
Bir Yılda 300 Bin Ziyaretçiyi Aştık
Gece müzeciliği uygulamasının ilk yılını doldurduğunu da ifade eden Gökhan Yazgı, “Daha ilk yılında olmasına rağmen 300 binden fazla ziyaretçiyi ağırladık.” diyerek büyük bir başarıya imza atıldığını duyurdu.
Yazgı, 2025 yılında ise bu uygulamayı yapılandırarak daha fazla ziyaretçiye ulaşmayı hedeflediklerini açıkladı.
“Geçmişin emaneti olan kültür varlıklarımızı, bizler de aynı şekilde geleceğe aktarmakla yükümlüyüz.” diyen Yazgı, bunun çocuklara karşı olan en ağır sorumlulukları olduğunun altını çizdi.
Bakan Yardımcısı Yazgı, “Geleceğe Miras Projesi’nin ülkemize ve kültür hayatımıza kazandırdığı değerleri korumaya devam edeceğimize ve başarıları daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.
